Kıştan çıkmış bir çok bayanın ortak sıkıntısıdır bu anlatacaklarım. Bahara özlem duyulur `bahar gelsin artık pof" twitleri atılır gel gelelim aslında bu bahar gelişiyle pek o kadar da mutlu etmez bizi.
Zara ve türevi mağazalar kalin, kışlık , tüm kalca ve basen örten ürünlerini bir anda toplar ve biz şubat ayında bir an kendimizi o mağazaların içerisinde almış olduğumuz ekstra 4-5 kilolarla çırılçıplak ve zavallı gibi hissederiz.
Skinny jeanlerin hepsi en acık , en desenli renkleriyle balıkçılardaki balıklar gibi yan yana dizili bizi beklerler. O acık desenli renkler ilk basta cazip gibi görünse de kabin denemesinden sonra bir daha gözümüzün göresi gelmez hatta abartıp kabinde çalışan mazlum çocuğun suratına bile fırlatmayı aklımızdan geçirebiliriz.
Hafta sonu gelsin güneş açsın biraz, farklı bir şeyler giyelim diye düşünürüz ama yağmur şakır şakır yağar yine kışın o giymekten nefret ettiğimiz kaban ve bot ikilisiyle kaldığınız yerden devam ederiz.Pazartesi sabahı işyerinde afyon patlamak için baktığımız
Los Angeles`li 34 beden melez bloggerlardan da son silleyi yedik mi, şapur şupur sevimsiz yoğurtlu - sütlü gevreklerinizi yer yutarız.
Hala soğuktan nefret edip, trafik için lanet kusup, bir yandan o skinny i jean`e beddua okurken instagram`da sanki ayni şehirde değil de güneşe daha yakin bir gezegende yasıyormuşçasına giyinmiş moda bloggeri,insanı dipsiz bir kuyunun içine ceker ki mümkünse yaz gelmeden çıkmamak lazım.
Evet koca bir bahar tartının uzerinde gram hesabi yaparak, kiraz sapı yutarak, pilates hocasının poposuna bakarak mazo bir şekilde geçer.
Herkese bu sureci en az travmatik şekilde geçirmeyi dilerim.. Ben dahil :/
